27 Ağustos 2010 Cuma

“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.” DUNNING-KRUGER SENDROMU

Zaman zaman hatta sıklıkla etrafımızdaki insanların kendilerine olan güvenini görür, ben neden böyle olamıyorum diye iç çekeriz. Bir süre daha izledikten sonra ise karşımızdakinin sadece ve sadece cehaletten kaynaklı bir kendini bilmezlik olduğunun ayırdına varırız.

Bu cehalet sayesinde kendilerine o kadar güvenirler ki, işlerinde, gündelik yaşamlarında ve sosyal çevreler içerisinde sürekli öne atılmaktan, kendilerini övmekten ve çevrelerindeki insanlara aşağılayıcı edalar içinde bulunmaktan çekinmezler. Her şeyi söyleme ve yapma hakkına sahip olduklarını düşünen bu cehalet timsalleri, ne yazık ki işinde gerçekten iyi olanların kendilerini çok yetersiz ve başarısız hissetmelerine sebep olurlar.

Ciddi anlamda başarılı, yetenekli ve mütevazi olanlarımız ise sürekli kendilerini sorgulama ve geri çekilip, değerlerinin anlaşılması için beklemeye geçme yanılgısına düşerler.

Bertrand Russel'ın bir sözü bu durumu net olarak açıklayabilmek için sanırım çok yerinde olur. “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”

Dunnig-Kruger bu konu hakkında yaptıkları çalışmaları ile 2000 yılında  Nobel kazandılar. Dunnig-Kruger Sendromu adı verilen bu çalışmanın kaba tabiri “Cahil cesareti”. İki uzmanın konu hakkında yaptıkları bir dizi test ve araştırma sonuçları aşağıdaki bulguları ortaya koymuş.


-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
-Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

Bir ufak lınk de eklemek yerinde olur. http://www.nkfu.com/dunning-kruger-efekti/

3 yorum:

  1. entersan bir şekilde bazen başarı getirir :)) çünkü bilgisi olan (veya olduğunu düşünen -ki belki ona da cahil denebilir) kişi harekete geçme konusunda zorluk yaşar. rutin iş yaşamında belki farkedilen bir zorluk değil ama yeni bir fikir söz konusu olduğunda bazen önceki bilgiler devreye sokulmadan dinlemek ve harekete geçmek gerekirken maalesef bu yapılamayabiliyor. bazen bir konuda cahil olmak (iyi anlamda) avantaj olabiliyor :)))

    öte yandan bir konuda iyi bilgi sahibi olduğunu düşünerek yeni bir bilgiyi almaya direnmek de belki cahillik olarak ele alınabilir :)

    YanıtlaSil
  2. Bilgisi olan kişinin kendini beğenmeme ve geri plana çekme sebebini de çok çözebilmiş değilim açıkçası. Bu kendine güvensizliğin sebebi mi yoksa daha iyi olma yolunda çabalarken kendini heba etmek mi? Bir de şu var tabi ... Yaratıcılık gerektiren bir işte çalışmanın ve buna aşık olmanın en ağır yükü; kendinizi sürekli işe yaramaz ve beş para etmez bir yeteneksiz olarak görmektir... Sıradan zekaların bilgileride sıradandır.Zekasına güvenmeyen insanlar kuşku duyarak korkulara kapılırlar ve geriye çekilirler. Kuşku zekana olan güvensizliğinden korku da bu kuşkudan doğar.

    YanıtlaSil
  3. Nasıl doğru valla. Biz eşimle kendi aramızda hep konuşuruz, aldığımız eğitimlerim bizi girişkenlik yönünde olumsuz etkilediğini.
    Teşekkürler paylaşım için

    YanıtlaSil