24 Ağustos 2010 Salı

Ürün İçin Müşteri Mi? Müşteri İçin Ürün Mü?

Pazarın gözünde ürünün değeri üreticin onu imal ederken harcadığı çaba ve masrafla ilişkili değildir ...Ürünün değeri; müşterilerin onlara getireceğini düşündüğü faydadan gelir. Pazar sizin çabanızla ilgilenmez, o yolda katettikleriniz sizin gelişim yada iyileştirme sürecinizdir. Pazar, ürün sayesinde müşteriden gelecek olanlarla ilgilenir...

Peki müşterinin pazara getirisi ne ola ki? Daha fazla üretim doğurmak mı? Yoksa kaliteyi arttırmak mı? Kalite üretim sürecinde ise ve pazar bununla ilgilenmiyorsa bu nasıl bir tezattır ki...

“Odağında müşterinin olduğu bir dünya bu. Haliyle, imal edenden pazarlayana ve satana kadar her şey, hatta, bizzat ürünün kendisi, müşteriyi göz bebeğinin merkezine yerleştirmek zorundadır.” gibi fikirler de hakim elbette.

Kaliteyi müşterinin arttırmadığını, talepleri doğrultusunda sadece üretim sürecini etkilediğini de düşünüyorum sıklıkla. Pazar hedefi belirler ve kategorize ederek ürüne yoğunlaşır. Ürün modeli, insanların işine yarayacağı şekilde olmalıdır. ( Yiyecek, içecek, emlak yada giyim modeli oluşturan örneklerden sayılabilir.) Mükemmelliyetçilik genellikle ön plandadır ve buna bir çeşit göz boyama da diyebiliriz. Model oluşturulduktan sonra, pazarlamaya geçilir. Modeli oluşturan DÜŞÇÜ pazarlamayı da pazarlar.

Müşteri memnun oluyorsa her iki taraf da kazanıyor demektir. Piyasayı iyi okumak ve müşteriyi iyi anlamak, satışı hızlandırmak demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder